Huawei - Mühendis Mülakat Deneyimi |
|
Mülakat Tarihi: Kasım 2013 07.03.2014
Başvurmuş olduğum pozisyondan farklı olarak öncelikle Java Developer arayışları için irtibata geçtiler. Firmanın yemekhanesinde(bir konferans salonları bile yoktu bu iş için) yirmi civarı kişi olarak java/c++ test sınavına girdik. Devamında yer aldığımız bir projeyi İngilizce yazılı olarak anlatmamızı istediler. Bu süreçten yaklaşık 2 hafta sonra, tekrar arandım ve başka sınavımın değerlendirildiğini, başka bir birimde mühendis olarak çalışmak için, bire bir mülakat için çağrıldım. Mülakat yine yemekhanedeydi, üstelik henüz temizlenmemiş kırıntılarla dolu masalarda insan kaynakları personeliyle bire bir görüştük. İngilizce mülakat da bu esnada oldu. Mülakatın en iyi kısmı buydu diyebilirim. İnsan kaynakları mülakatını geçtikten sonra, teknik mülakata kalıyorsunuz. Bana yemekhanede beklemem gerektiğini söyleyerek insan kaynakları çalışanı yanımdan ayrıldı. Teknik mülakat için gelen kişi yabancıydı, Çinli'ye benziyordu. Bu mülakatı da İngilizce gerçekleştirdik fakat İngilizcesi yetersiz olduğu için çok da anlaşamadık. Üstelik kendi yetersizliğine rağmen surat ifadesindeki memnuniyetsiz tavırlar daha da sinir bozuyordu. Yani sanki siz İngilizceden anlamıyormuşsunuz gibi davranıyordu. Örneğin "How do you know Huawei?" sorusuna ne cevap versem sorusunda kast ettiğini tutturamadım. Böyle manasız sorularla dolu bir mülakat sonrasında, neyse ki, bu mülakatı da geçmiş bulundum, yani ret cevabı almadım. Bana aşağıdaki girişte beklememi söyledi. Bildiğiniz lobide, hani şu döner kapıların yanındaki bekleme koltuklarında, yanımda başka misafirlerle aynı koltukta otururken, yanında başka bir kişiyle tekrar mülakata geldiler. Mülakatı burada yaptığımıza hala inanamıyorum! Yanında gelen kişi Çinliydi ve çok çok az İngilizce biliyordu. Benim müdürüm olacak kişi, İngilizce bilmeyen biri mi olacaktı? Her neyse, karşıma oturdular. Önceki mülakatı yaptığım az İngilizce bilen yabancı teknik mühendis, neredeyse hiç İngilizce bilmeyen Çinli müdürle aramızda tercümanlık yaptı. Biz kendi aramızda İngilizce konuşuyorduk, sonra onlar kendi aralarında Çince konuşuyorlardı. Söylediğim her cümlenin karşılığında(olumlu şeyler söylesem de) memnuniyetsiz bir ifadeyle burun kıvıran bu Çinli yönetici, bana önümüzdeki 5 sene içerisinde ne yapmayı planladığımı sorduğunda, onlara çalışırken MBA yapmak istediğimi söyledim. Bunu duyan ilk mülakatçım şaşkınlıkla bana baktı "Bundan bana bahsetmemiştin" dedi. Ben de konusu açılmadığı için bahsetmediğimi söyledim. Çinli yöneticiye bunu çevirdiğinde, yöneticinin bana sorusu "Neden master yapacaksın?" oldu. Başka firmaların kendi imkanlarıyla çalışanlarını master'a gönderdiğini bilirken, master yapma fikrimi manasız bulan bir yöneticiyle karşı karşıyaydım. Bana akşam saatlerinde de beni çalıştıracaklarını, hatta hafta sonları da çalışmam gerekebileceğini ilettiler. Bu kadar dezavantajın sonunda da dolayısıyla anlaşamadık. Hayatımdaki en kötü mülakat tecrübesiydi diyebilirim. Mülakat Detayları
Mülakat Soruları (2)
|
